3 Haziran 2007 Pazar

Barzani ft. Tayyip vs. Büyükanıt

.

2 Haziran 2007 günü bir haber düştü sitelere: Kuzey Irak'ta Türk Askerine Silah Çekildi.
Zaten sınır ihlali dolayısıyla gergin olan ortamda bu haber birçoğumuzda soğuk duş etkisi yarattı. Yeni bir çuval vakası olduğunu sandık. Haberi önce netten takip ettiğimiz için medyada infihal yaratıp yaratmadığını yada boyutunu da idrak edemedik tabi...
Olay şöyle olmuş habere göre:
Genelkurmay Başkanlığı, bugün öğle saatlerinde Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde normal görevi kapsamında intikal halinde bulunan sivil kıyafetli Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarına, araçlarıyla kontrol noktasından geçerken mahalli güçlere mensup kişiler tarafından durdurularak sözlü tacizde bulunulduğunu ve silah doğrultulduğunu açıkladı.
Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıklamada, TSK unsurlarının kendilerini tanıtarak 'bu etik dışı davranışa' gerekli tepkiyi vermesi üzerine, 'yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı değerlendirilen taciz ve silah doğrultma olayının' sona erdirildiği belirtilerek, olaydan sonra TSK unsurlarının 'vukuatsız olarak' üslerine döndükleri kaydedildi.

Kısacası Kürtler bizim aslanlara gider yapmak istemiş; ama giderin Allahını bizimkilerden görünce geri yapmışlar. Evet, ilk defa blogumda böyle bir üslup kullandım ama sanırım tam karşıladı...
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İçerde ve dışarda herkes şunu iyice bilmeli ve anlamalıdır ki; bu bölgede görev yapan unsurlarımız yüce Türk Milletinin ve kahraman Türk Ordusunun mümtaz evlatlarıdır. Onlara yapılacak en ufak bir etik dışı davranış veya eylem, tümüyle Türkiye Cumhuriyetine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılmış sayılacak ve gereken en üst düzeyde karşılık görecektir.
Şimdi buraya kadar olan kısmı değerlendirirsek...
Yıllar önce kafamıza çuval geçirildiğinde, hükümetle şiir gibi anlaştığını söyleyen Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı idi. Olay, tamamen siyasi boyutta ele alındı, siyasi kanat (hükümet) inisiyatifini ABD'ye ters düşmemek adına ezilmekten yana kullandı. Birliğini savunmak ve onuruyla çarpışarak gerekirse ölmek üzere hazır bulunan Türk birlikleri teslim oldular.
Evet, o günlerde hiçbir sert çıkış yapılmadı. ABD'ye nota verilmesi sorulunca Başbakan "O müzik notası değil öyle kolay kolay verilmez" dedi. (Not: Bu en son sınır ihlalinde hemen nota geldi; demek ki veriliyormuş.)
Peki bugün bu olayda ne oldu? Hükümetle şiir gibi anlaşmayan, Tayyip Bey'in kendisine "hocam" diye hitap etmediği Genelkurmay Başkanımız kanadından bir açıklama geldi. Bir kısmını yukarıda yayınlamıştım. Ama esas önemli olan kısmı, tepki konulan şu kısım:
İçerde ve dışarda herkes şunu iyice bilmeli ve anlamalıdır ki; bu bölgede görev yapan unsurlarımız yüce Türk Milletinin ve kahraman Türk Ordusunun mümtaz evlatlarıdır. Onlara yapılacak en ufak bir etik dışı davranış veya eylem, tümüyle Türkiye Cumhuriyetine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılmış sayılacak ve gereken en üst düzeyde karşılık görecektir.
İşte tam da beklediğimiz açıklama. Yine Büyükanıt ve yine o muhteşem duruş...
Peki sayın Başbakanımızdan bu konuda açıklama geldi mi? Hayır!
Son olarak: Bu açıklamanın iç siyasete dönük bir anlamı daha var. Artık ordu, kendisini ilgilendiren konularda bizzat ve doğrudan taraf olmaktadır. Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen konularda da bu böyledir. Kısacası ordu, "Artık yönetimde ben de varım" demektedir.
Sayın Büyükanıt'ın Nisan ayındaki konuşmasının satır aralarında, bu durum açıkça görülebilir. E-muhtıra olarak adlandırılan süreç de bunun bir parçasıdır.
Büyükanıt vs Erdoğan kısmından sonra, olaya hemen akabinde müdahil olan Barzani Bey'e geçerek yazımı noktalayayım.
Daha Türkiye'de yediği lokmalar boğazında duran Barzani, konuyla ilgili şu açıklamaları yapmış:
Kuzey Irak'taki Kürt liderlerden Mesut Barzani, bölgede temaslarda bulunan Irak Başbakanı Nuri Maliki'yi Bağdat'a yolcu ederken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın değerlendirmeleri hatırlatılınca, “Kim ne derse desin, artık tehdit zamanı değil. Biz sorunların diyalogla çözülmesinden yanayız. Sorunların askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini gördüler ve biliyorlar.
Uzun zamandır bize ters tavırlar takınan Barzani, geri adım atmakla halkına mahçup olmak arasındaki ince çizgide laflar ediyor. Hadi Barzani, desene bakalım "Büyükanıt benim muhatabım değildir" diye. Olur mu?
O da olan biten her şeyin farkında. Artık Türkiye'de bir güç daha var. Ve bu güç, mevcut siyasi odaklar gibi birilerine yaranmak adına milli değerlerimizi zedeleyen, yahut zedelenmesine izin veren bir güç değil. Çünkü bu güç, bizzat milletin bağrından çıkanların gücü...

2 yorum:

Emir Bey dedi ki...

sokaktan geçen insan yorumu olacak biraz ama büyükanıt var ya barzani yi çok pis yer =)

Unknown dedi ki...

Paşam biraz geç kaldık ama yine de çok geç değil. Eskiye bakıp biraz ders almak zorundayız, iyi bir kavram haritası oluşturmalıyız. Bu hainlere artık tehammülümüz kalmadı. Milletimiz ordumuza güveniyor.