25 Mart 2007 Pazar

εθνική γιορτή

Başlığın çevirisi : milli bayram. Yunanca.
Her zaman siyaset konuşacak değiliz. Bugün de "spor" etiketli bir yazı yazalım. Zira gündemin en önemli maddesi bugün için, 4-1 biten Yunanistan - Türkiye milli maçı.
Maç başlarken "Yine 40. saniyede yeriz bir gol" dedim; o kadar erken olmasa da 5. dakikada "Maçın bütün keyfi bitti, gece mahvoldu" dememe sebep olan gol geldi. Derken soyunma odasına berabere girişimiz, gelen goller, komşunun kaçan golleri vs... Sonuç : 1-4.
Aslında biz bu filmi çok gördük, sadece taraflar farklıydı. Hadi çok değil 10 sene geriye, yada daha dramatik olsun, 15 sene geriye, çocukluğumuza gidelim.
Stad süslenmiş, bayram öncesi, milli coşkular doruğa çıkmış, berabere kalsak bile millet sokaklara dökülecek. İngiltere'ye gol atmak bile büyük başarı o zamanlar. Sonra ne olur? Bütün ulus hezimete uğrar. Doğulu ulusların az biraz kaderidir bu hayal kırıkları... Başımız öne eğilir; ama alışık olduğumuzdan hemen arkasından morfini gelir: Umut!
Biz bu filmi gördük, yaşadık. Sadece taraflar farklıydı. Peki şimdi karşı pencereden bakınca ne gördük?
Hadi kimse kandırmasın kimseyi. Milli bayram öncesinde sevince hazırlanan ve Milli Marşımızı ıslıklayan Yunanistan'a bayramı zehir etmek hepimize yüksek bir ego tatminiyle karışık ve yarı sadistçe bir mutluluk verdi.
İnsanoğlu işte, ne oldum havasında hemen.
Futbola dair konuşmak gerekirse...
Hakan Şükür ruh gibi gezdi sağolsun 10 kişi oynadık, onca eksiğe rağmen iyi oynadık, maçın başındaki motivasyon eksikliği ve top yapamama durumu yediğimiz golle erken bitti neyse ki, rakip kaleci 2 gol hediye etti, Volkan çok uğraşsa da 1 golden fazla yiyemedi, Tümer ve Aurelio görevini kusursuz yaptı, Nobre bu takımda rahat oynar tezimiz kanıtlandı...
Kısaca: güzel maçtı.
Konuyla ilgili Milliyet gazetesinde Mehmet Demirkol'un yazısını okumanızı tavsiye ederim. Taktik anlamda Fatih Hoca'yı kutlamak lazım ve nedenini çok iyi anlatmış.
http://www.milliyet.com.tr/2007/03/25/spor/ydemirkol.html
Milli takımımızı tebrik ediyoruz ve Norveç maçında başarılar diliyoruz. Sakatlar ve cezalılar yüzünden alternatiflerimiz azaldı; ama eksik değiliz, sahaya 11 kişi çıkacağız.
Spor yazdık bu sefer. Malum: Gündemdekiler...

6 yorum:

Murat Artan dedi ki...

yeni yerin hayırlı olsun,bir çok şeyde gecikmişim.sevda sözleri tamamen bitti mi bilmiyorum ama şiir yazmayı bırakmayacağın tahminindeyim,öyleyse yazdıkça şiir paylaşmanı umarım.

hiç unutamadığım bir şiirin var,"yağmurlu şehrin kına gecesi" ona bir yazı yazmak istedim kitap için ama gecikmişim.gözlerim tam olmamakla birlite yeni iyileşti nitekim.

maça gelince,sürprizdi ama çok güzle bir sürprizdi.futbol bu,hiç bir zaman kesin konuşmamak lazım.mutlu olduk hepimiz,umarım netice güzel olur,bu iş tamamen biter.

Yeditepe İstanbul dedi ki...

İvriz =)
Hoşgeldin. Seni blogumda görmek çok güzel.
Gözlerim iyileşti, demişsin; geçmiş olsun.
O şiir güzeldir. Yazmış kadar oldun ama =) Sağol.
Şiir yazmayı bırakmıyorum. Bir gün bırakacağım ama henüz değil.
Artık burdayım.

Daha 8 maç var. Umarım dediğin gib sonu güzel biter...

oky dedi ki...

maçtan sonra bakkala gitme gafletinde bulundum, hayatımı kaybetmeden eve dönebilince de kendimi çok şanslı hissettim:)

Yeditepe İstanbul dedi ki...

:)
Ben de maçtan biraz sonra çıktım; ama mecburdum. Yoksa senin kadar cesur değilim :P

Adsız dedi ki...

Sen her zaman sorun üreten çok olur, biz çözüm üretelim diyorsun ya. Senden benim için ve Türkiye'de yaşayan pek çok insan için sorun olan bir konuyu gündemine almanı rica ediyorum.

*Üzüntüsünü de sevincini de silahla ifade eden şehir magandaları sorunu.*

Belki tam anlamıyla çözüm bulmak imkansız ama en azından gençliğin bu konudaki görüşleri ve çözüm önerileri yerine ulaşabilir.
-senem-

Yeditepe İstanbul dedi ki...

Okuyuculardan istek de gelmeye başladı. Ne güzel! =)
Sevgili Senem,
Çok güzel bir konuya dikkat çekmişsin. Elbette ki gündemime alırım. Ama biraz biriktirmek lazım, madem ki belli bir konuda yazacağız.
Ben birikim yapmaya başlayayım bu konuda. Bakarsın bir olay yaşanır ve gündeme çıkar konu, o zaman tam süper olur, yazarım.
Teşekkürler, saygılar...